Covid-19 pandemisi, ülke ekonomileri ve küresel ekonominin ritmini bozdu. Şirketler, ‘Kayan bu talebin ne kadarı kalıcı olacak?’ sorusunun yanıtını arıyor.
Covid-19 pandemisi, küresel ticareti derinden etkiledi. Ülkeler arası tedarik zinciri kırıldı, nakliye ücretleri rekor kırdı, konteyner krizi yaşandı. Çin’de üretilip özellikle Avrupa’ya gönderilen ürünlerin üretimi ve dağıtımı başta Türkiye olmak üzere başka ülkelere kaydı. Bu durum ise Türkiye’ye ‘ilave talep ve ihracat artışı’ olarak yansıdı.
Tüm sektörler, gelişen bu yeni talebi karşılamak için kapasite yatırımlarına başladı. Şirketler, ‘Kayan bu talebin ne kadarı kalıcı olacak?’ sorusunun yanıtını arıyor.
Yeni düzende küresel tedarik zincirindeki kırılmayla nakliye ücretlerinin yükselmesi, konteyner krizi gibi Covid-19 pandemisi kaynaklı problemler, bazı sektörlere olumlu olarak yansıdı. Yapı malzemeleri de o sektörlerden biri oldu. Avrupa ve Amerika’dan çok ciddi talep alan yapı malzemeleri sektörü, salgında yaşanan talep kaymasından olumlu etkilenirken, büyümesini de sürdürdü.
Türkiye’nin en büyük seramik sağlık gereçleri üreticisi ve ihracatçısı konumunda olan Eczacıbaşı Yapı Gereçleri 2021 yılında % 20’nin üzerinde büyüme kaydetti. Yeni dönem hesaplarını yaparken bu ek talebin ne kadarının kalıcı olacağı konusunun kendileri için kritik olduğunu belirten Şirketin CEO’su Özgen Özkan “Geleceğimizi planlarken bu soruyu soruyoruz. Çünkü bir şirketin her yıl döviz bazında % 30 büyümesi çok normal değil. Özellikle Uzak Doğu’yla ticaret yapan arkadaşlarımızla da konuşunca buraya gelen şu anki talebin büyük olasılıkla en az % 80’inin burada kalacağını düşünüyorum” dedi.
Türkiye’nin ‘alternatif tedarikçi’ konumunun güçleneceğini hesaba kattıklarını kaydeden Kaleseramik Genel Müdürü Altuğ Akbaş ise “PMI teslimat endeksi verilerine bakıldığında Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerine teslimatların geciktiğini görüyoruz. Asya’dan Avrupa’ya yapılan gönderimlerdeki navlun ücretlerinde de diğer bölgelere göre daha fazla artış yaşanıyor. Dolayısıyla tüm bu nedenlerin, Avrupa bölgesine yakınlığımızla birlikte bir fırsat oluşturduğunu ve ülkemizin ‘alternatif tedarikçi’ konumunu daha da güçlendirdiğini düşünüyoruz” diye konuştu.